Blog

Babam Bana Miras Bırakmadı

MİRASTA MURİS MUVAZAASI (MİRASÇIDAN MAL KAÇIRMA) NEDİR.

Mirasta muvazaa mirasbırakan kimsenin yasanın etrafından dolanarak bazı mirasçılarını mirasın dışında bırakmasıdır. Genellikle çocuklardan bir ya da birkaçını kayırmak için diğerlerinin miras payları ellerinden alınmaktadır. Bu mirasbırakan anne ya da babanın hayattayken satış bağış gibi yollarla mallarını devretmesi ya da vasiyetname ile mirası belli kişilere bırakması yolu ile olur. Peki bu durumda mirasçılık hakları elinden alınan diğer mirasçıların başvurabileceği hukuki yollar nelerdir? Bu yazımızda bu konu hakkında genel çerçeve çizmeye çalışacağız.

ANNEM YA DA BABAM TÜM MİRASI KARDEŞİME BIRAKTI NE YAPMALIYIM?

Bu soru ülkemizde çok sık sorulan bir sorudur. Özellikle geçmişten gelen alışkanlıklarla bazı yörelerde erkek çocuklarının mirasçı olması istenmektedir. Bu kesimlerde kız çocuklarına bırakılacak mirasın ailenin malvarlığının başkalarına bırakılması anlamına geleceği şekilde algı söz konusudur. Genelde tüm miras erkek abime, kardeşime bırakıldı, ne yapabilirim? gibi sorularla insanlar haklarını aramaya çalışmaktadırlar.

Miras bırakanın, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla gerçekte yapmak istemediği bir işlemi görünüşte yapması durumuna “muris muvazaası” denir. Bu tür işlemler, tarafların çeşitli amaçlarla gerçekleştirdiği, ancak asıl niyetlerini gizlemeye yönelik uygulamalardır.

Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarını miras haklarından yoksun bırakmak amacıyla gerçekleştirdiği bir bağış işlemini, satış veya başka bir edim gerektiren başka bir işlemin arkasına gizlemesini ifade eder. Bu tür işlemlerde temel amaç, mirasçının miras hakkını etkisiz hale getirmektir.

MİRAS HAKKIMI GERİ ALMAK İÇİN HANGİ DAVAYI AÇMAM GEREKİYOR?

A-MUVAZAA SEBEBİ İLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI NEDİR NASIL AÇILIR

Muvazaa durumunda, mirasçılar bu durumu mahkemeye taşıyarak tapu iptali ve tescil davası açabilirler. Türk Borçlar Kanunu’na göre, muvazaalı işlem tarafların gerçek iradelerine uymadığı için kesin olarak hükümsüzdür.

Bu tür davaların açılabilmesi için mirasçının dava tarihi itibarıyla mirasçılık sıfatına sahip olması gerekmektedir. Muvazaa sebebi ile tapu iptali ve tescil davası açmak isteyen mirasçının dava tarihi itibarıyla mirasçı olma hakkına sahip olması yeterlidir. Muvazaa sebebi ile miras hakkı zedelenmiş tüm mirasçılar bu davayı açabilir.

Mahkemeye sunulan deliller arasında yazılı belgeler, tanıklar ve bilirkişiler bulunabilir. Mahkeme, muvazaa iddiasını haklı bulursa, tapu kaydını iptal ederek önceki duruma geri dönülmesine karar verebilir. Ancak bu kararın kesinleşmesi gereklidir.

Mirasçılar, tapu iptali ve tescil davası sonucunda elde edilen kesin hükümsüzlük kararı ile miras paylarının terekeye iade edilmesini talep edebilirler. Kararın kesinleşmesiyle birlikte tapu kaydı muris adına geçer ve dava açmayan mirasçıların payları üzerinde değişiklik olmaz.

Muris Muvazaası Davasını Açmak İçin Bir Süre Var Mıdır?

Muvazaalı işlemler kesin olarak geçersizdir ve geçerli hale getirilemezler. Bu nedenle, muvazaa sebebiyle tapu iptali davası açmak için belirli bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay’ın bazı kararları, uzun yıllar sonra açılan davaların Medeni Kanun’un 2. maddesine aykırı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, tapu siciline güvenerek iyiniyetle hareket eden üçüncü kişilerin hakları, güven ilkesi gereği korunur. Bu kişilere karşı tapu iptali davası açılamaz. Bu durumda, mirastan devralan kişilere karşı tazminat davası açma hakkında bir engel bulunmamaktadır.

Muris Muvazaası Davasını Hangi Mahkemede Açmalıyım?

Muris muvazaası sebebiyle tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, tescil davaları taşınmazın aynına ilişkin olduğundan, yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Birden fazla taşınmazın söz konusu olduğu durumlarda ise bu taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabilir.

B- TENKİS DAVASI NEDİR NASIL AÇILIR

Saklı paylı mirasçıların saklı paylarını geri almak için açacakları davadır.

Kanunda belirtilen durumlar haricinde, mirasçının mirasbırakan tarafından mahrum bırakılamayacağı kısma “saklı pay” denir. Türk medeni kanununa göre saklı paylı mirasçılar, mirasbırakanın altsoyu, anne-babası ve sağ kalan eşidir. Mirasbırakanın kardeşleri, yeğenleri, büyükanne ve büyükbabaları ise saklı paylı mirasçı kapsamında değildir. Peki, saklı paylı mirasçıların kanuni miras paylarının ne kadarı saklıdır?

1- Mirasçıların birinci zümresi olan altsoyun (çocukları ve torunları), miras paylarının yarısını saklı olarak talep edebilir. Yani mirasbırakan, altsoyun miras payının yarısından fazlasını alamaz; ancak saklı pay olan diğer yarısını mirasçıdan elinden alamaz.

2- Murisin anne babası, miras paylarının 1/4’ü kadar saklı paya sahiptir. Bu durumda mirasbırakan, anne babasının miras payının 1/4’ünden fazlasını alamaz; ancak saklı pay olan 1/4’ünü mirasçıdan mahrum bırakamaz.

3- Sağ kalan eş, birinci ve ikinci zümre mirasçılarıyla birlikte miras hakkına sahipse, kendi miras payının tamamı saklıdır. Yani eğer eş, mirasbırakanın çocukları, torunları, anne babası ile birlikte mirasçı ise, eşin miras payının hiçbir kısmı mirasbırakan tarafından alınamaz. Diğer durumlarda (eşin büyükanne-büyükbaba zümresiyle mirasçı olması veya tek başına mirasçı olması durumu), sağ kalan eşin saklı payı, kendisine kalan miras payının 3/4’ü oranındadır.

Tenkis Davasını Kimler Açabilir?

Saklı paylı mirasçıların mirasbırakan tarafından saklı paylarının ellerinden alınması durumunda başvurabilecekleri hukuki yoldur. Tenkis davası, saklı paya müdahale edilen mirasçılar tarafından açılır. Bu dava türünde zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her saklı paylı mirasçı, diğerleriyle bağımsız olarak davayı açabilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 562. Maddesi, saklı paylı mirasçının bu davayı açmaması durumunda başkalarına da bu yetkiyi vermiştir. Belirtilen hallerde dava açmaktan kaçınan saklı paylı mirasçının alacaklıları ve iflas idaresi de bu davayı açabilir.

Tenkis Davası Kimlere Karşı Açılır?

Tenkis davasının davalısı, tenkis konusu mal veya tasarrufun lehine olan kişidir. Eğer bu kişi tenkis konusu malı üçüncü bir kişiye devretmişse, kötüniyet ispat edildiği takdirde üçüncü kişiye de dava açılabilir. Ancak, iyiniyetli üçüncü kişi ayni hakkı kazanmışsa, artık ona karşı dava açılamaz, ancak malı devreden kişiden bedeli talep edilebilir.

Tenkis Davasını Açmak İçin Bir Süre Var Mıdır?

Tenkis davasının özellikleri arasında, murisin ölmeden bu davayı açamayacak olması yer almaktadır. Yani tenkis davası açabilmek için kişinin önce kendisinin mirasçı olması gereklidir. Mirasbırakandan önce ölen, mirastan yoksun kalan, mirastan feragat eden ya da reddeden kişiler mirasçılık sıfatını kaybettikleri için tenkis davası da açamazlar.

Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiğini öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde ve her durumda vasiyetnamelerde açılma tarihinden, diğer tasarruflarda ise mirasın açılma tarihinden itibaren on yıl geçtikten sonra düşer.

Tenkis Davasını Nerede Açabilirim?

Bu davalarda mirasbırakan kişinin son yerleşim yer mahkemesi yetkilidir. Görevli Mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.

MURİS MUVAZAASI SEBEBİ İLE TAPU İPTALİ TESCİL DAVASI MI TENKİS DAVASI MI AÇMALIYIM?

Bu iki davanın konusu farklıdır. Muris Muvazaasında işlem muvazaa sebebi ile geçersizdir. Davacı tüm miras hakkını geri alabilir. Tenkis davasında ise işlem geçerli olmakla birlikte mirasçının miras payının bir bölümü olan saklı payını ihlal etmektedir. Tenkis davasında sadece saklı pay kadar olan kısım geri istenebilir. Uygulamada bu davaların birlikte ve kademeli şekilde açılması tercih edilmektedir.

Bu sürelerde uzman bir avukattan hukuki yardım almanız önemlidir. Muris muvazaası davası ve tenkis davasında avukata başvurmak, karmaşık hukuki süreçte haklarınızı korumak, adil bir anlaşma yapmak, duygusal denge sağlamak ve mahkeme sürecine hazırlıklı olmak için önemlidir. Bu sayede hak kaybı riski minimize edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir